
Ataşehir Escort Sibel, Ataşehir’in İçerenköy Mahallesi’nde, kentsel dönüşümün unuttuğu eski bir apartmanda yaşıyordu. Beş katlı binanın dördüncü katındaki dairesi küçüktü ama eşyaları temiz, camları perdeli, duvarları sessizdi. Evet, en çok duvarları sessizdi. Konuşmayan bir evdi orası. Ya da çok şey anlatıp hiçbir şey söylemeyen.
Sibel 50 yaşındaydı. Hayat, ona fazla sözcük, az dinleyen bırakmıştı. Gençliğinde İstanbul’a “başını sokacak bir yer” için gelmişti. Bulduğu şey bir ev değil, geçici köşeler olmuştu. İnsanlar onu tanımadı, o da kendini anlatmadı. Yaşamı, “alışmak zorunda olduğu şeylerle” dolmuştu.
Gündüzleri bir hastanede temizlik personeli olarak çalışıyordu. En sevdiği yerler koridorlardı. İnsanların hızlı adımlarla geçtiği, kimsenin uzun süre kalmadığı yerler. Çünkü koridorlar, geçmişle gelecek arasında kısa bir boşluk gibiydi. O boşlukta nefes alabiliyordu.
Boş Dosyada Yazılı Olanlar
Ataşehir Escort Bir gün hastanede öğle arasında bir dosya buldu. Boştu. Sadece ilk sayfasına bir şey yazılmıştı:
“Kendine yaz.”
Altında ne isim vardı ne tarih. Ama Sibel bu satırı okuduğunda yutkundu. Akşam eve dönerken bir defter aldı. İlk başta ne yazacağını bilemedi. Ama sonra koridorda duyduğu cümleleri, bir annenin çocuğuna bakışını, yaşlı bir adamın bekleyişini, kendi sessizliğini yazmaya başladı.
Her gece bir paragraf. Her sabah bir sessizlik daha az. Defter doldukça, Sibel sanki biraz daha görünür oluyordu. Yazmak, ona sadece kendini değil, başkalarının da hikâyesini hatırlatmıştı.
Bir yanıt yazın