Çekmeköy’ün Ormanında İnleme Sesleri

Çekmeköy Escort Sevda, Çekmeköy’ün Reşadiye köyü taraflarında, ormana yakın küçük bir villada yaşıyordu. Şehir merkezine uzak, minibüs bile nadir geçen bir yerde yalnız başına kalmayı seçmişti. 42 yaşındaydı. Eskiden sahnelerde şarkı söylerdi, sonra sesiyle değil bedeniyle para kazanmaya başladı. Hayat, sesini değil, suskunluğunu satın alıyordu artık.

On yıl boyunca Maltepe’den Üsküdar’a kadar pek çok mekanda çalıştı. Ama içindeki yorgunluk büyüyünce, şehri geride bırakıp bu sessizliğe sığındı. Birkaç müdavimi hâlâ vardı, telefonla ulaşanlar. Gelirlerdi, giderlerdi. Ama orman gibi sessizdi artık geceleri. Ne bağıran müşteriler, ne de yankılanan sirenler vardı. Sadece rüzgar, yaprak ve yorgun bir kadın. Ama gelen müşterilerin arabasına binip ormanın ıssızlığına sürüklüyordu.

Konuğum Değil, Tanığım

Bir gece kapı çalındı. Normalde saat geç olmadan gelen müşteriler olurdu, ama bu defa farklıydı. Kapıda 30’larında bir kadın duruyordu. Üstü başı çamur içindeydi, nefes nefeseydi. “Biri beni takip ediyor,” dedi. Sevda ne düşündü, ne sordu. Kadını içeri aldı. Islak montunu çıkardı, çay koydu, sessizce bekledi.

Kadının adı Aslı’ydı. Kocası tarafından takip ediliyordu. Koruma kararı vardı ama yasa, o dağ evine kadar ulaşamıyordu. “Bir gece, sadece bir gece uyuyayım,” dedi. Sevda onun gözlerine baktığında kendini gördü. Yıllar önce kendisi de öyle kaçmıştı—bir el uzatsın diye beklemişti.

Sabah olduğunda Aslı gözleri dolu dolu teşekkür etti. “Ben seni unutmayacağım,” dedi. Sevda sadece gülümsedi. “Beni unut, ama kendini unutma,” diye fısıldadı.

O günden sonra Sevda, kapısını kilitlememeye başladı. Belki bir kadın daha kaçarken yolu düşerdi. Çünkü o artık sadece yaşayan değil, yaşatan bir tanıktı.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir